Siz bu satırları okurken hava nasıl olacak bilemiyorum ama şu anda dışarda bir fırtına, bir karla karışık yağmur var ki sormayın. Bu havada evde kitap okumaktan güzeli var mı? Ama ne okusam ki diyenler için kısa bir liste hazırladık. Bu kez karlı, buzlu zor kış şartlarına uygun kalın kitaplar seçtik efendim. Siz de kalın giyinin, üşümeyin. Buyurun:
1 – Ruhlar Evi – Isabel Allende
Isabel Allende’nin destansı kitabı Şilili bir ailenin üç kuşak hikayesini anlatıyor. Aslında Isabel Allende’nin anlattığı bir nevi kendi hikâyesi. Kendisi 1970’lerde askeri bir darbeyle devrilen Şili devlet başkanı Salvador Allende’nin yeğenidir. Kitabın son yüz sayfasını bu gözle okursanız daha çok etkileneceksiniz. Gabriel Garcia Marquez sevenler Isabel Allende’yi seveceklerdir.
Kitabın sitemizdeki incelemesini okumak için tıklayınız.
- Can Yayınları – Roman
- 544 sayfa
2 – Çalıkuşu – Reşat Nuri Güntekin
Anadolu’da öğretmenlik yapan İstanbullu Feride’nin nam-ı diğer Çalıkuşu’nun hikâyesi için buyurun Reşat Nuri’nin satırlarına. 1920’lerin başındaki Anadolu’yu, toplumsal koşulları, eğitimi bir de Feride’nin gözünden görün. Kamuran’ı her şeye rağmen seviyor diyorlar, ona da bir bakıverin.
Kitabın sitemizdeki detaylı incelemesi için tıklayınız.
- İnkılap Kitabevi – Roman
- 407 sayfa
3 – Aşk-ı Memnu – Halit Ziya Uşaklıgil
Dizisini seyrettik, çok da sevdik. Ama bir de öz hakiki hali var. 1900’lü yılların hemen başındaki İstanbul’da yaşanan yasak bir aşkı okumak ve insanın her halini anlamak için buyurunuz Aşk-ı Memnu’ya.
Kitabın sitemizdeki detaylı incelemesi için tıklayınız.
- Can Yayınları – Roman
- 424 sayfa
4 – İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar – Stefan Zweig
Roman istemem diyenler için Stefan Zweig’ı gönül rahatlığıyla önerelim efendim. Zira kendisi roman tadında yazar. İnsanlık tarihinden bazı olayları seçip kendi müthiş diliyle anlatmış kitabında. Telgrafın iki kıta arasında nasıl işletilebildiğinin sergüzeşti için ya da İstanbul’un Fethi’nin hangi kapıdan gerçekleştiğini öğrenmek için, İspanya’dan yeni keşfedilen kıtaya gidenlerin hikâyesi ve daha fazlası için buyurun İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar’a. Metrobüste, otobüste, işte, okulda, her eyrde okuyanlar için mini kitap versiyonu da var.
- Can Yayınları – Deneme
- 240 sayfa
5 – İskenderiye Dörtlüsü – Lawrence Durrell
Dört ayrı kitap söz konusu efendim, adı üzerinde. Justine, Balthazar, Mountolive, Clea isimli dört romanı arka arkaya okursanız tadından yenmediğini göreceksiniz. Dört kitap devam kitabı değiller. Aynı olayı farklı kişilerin gözünden anlatıp olayın niteliğini değiştiriveriyorlar. Yasak aşk, hesaplı bir ilişkiye dönüşüveriyor mesela. Toplamda 1150 sayfa okuyacaksınız. Lawrence Durrell’ın şahane dili de cabası.
Serinin sitemizdeki detaylı incelemesi için tıklayınız.
- Can Yayınları – Roman
- Toplam 1150 sayfa
6 – 1984 – George Orwell
Bana şöyle bir distopya söyleseniz de ben biraz gerilsem, diyenler için 1984 biçilmiş kaftan. İnsanların her adımının izlendiği, geçmişin her an duruma göre yeniden yazıldığı, jurnalin bininin bir para olduğu bir toplumu okuyup siyaset, baskı, özgürlük, birey, toplum ilişkisini düşünmek için George Orwell sizi bekliyor.
- Can Yayınları – Roman
- 352 sayfa
7 – Oblomov – İvan Aleksandroviç Gonçarov
Sıradaki roman, şöyle tuğla gibi bir Rus edebiyatı örneği yok mu diyenlere gelsin. Tembeller tembeli, içi geçmiş, kolunu kaldırmaya üşenen ama yapmak istedikleri derya deniz Oblamov’u, çalışkan arkadaşı Stlotz’u, uşağı Zahar’ı komik bir dille anlatan Gonçarov’la 1850’lerin Rusyasına gidiyoruz.
- İletişim Yayınları – Roman
- 617 sayfa
İyi okumalar!