Sharon M. Draper’ın tüm dünyada büyük ilgi gören İçimdeki Deniz kitabının devamı olan İçimdeki Melodi, artık kendini çevresindekilere değil, kendine ispatlamaya çalışan, genç kızlığa adım atmış Melody’nin yine kendini keşfe çıktığı bir haftalık kamp macerasını anlatıyor.
İngiltere’nin en önemli edebiyat ödülleri arasında sayılan Coratta Scott King’in sahibi Sharon M. Draper, spastik ikili kuadripleji yani beyin felcinden mustarip Melody’nin hüzünlü ama bir aynı zamanda da umut dolu öyküsü İçimdeki Müzik’te, on bir yaşındaki bu küçük kızın kendini çevresindeki insanlara kanıtlama çabasını anlatmıştı. İçimdeki Müzik’in devamı olan, yine Genç Timaş etiketi, Zeynep Kürük’ün çevirisiyle yayımlanan ‘İçimdeki Melodi’de, bu kez genç kızlığa adım atmasına ramak kalmış Melody’nin kendini, kendine ispatlama, kendini keşfetme uğraşına odaklanıyor. Önce Melody ne durumda, ona bir bakalım…
“Zilyon tane doktor, terapist ve uzman tarafından muayene edildim –o kadar çok ki sayamıyorum. Annemle babam mümkün olan en iyi medikal ve terapötik bakımı aldığımdan emin olmak için müthiş bir iş çıkarıyor. Ama bazen bu doktorlar da işi yüzüne gözüne bulaştırıyor. Mesela, serebral palsi’nin “başıma dert olduğunu” ya da bundan “mustarip olduğumu” söylüyorlar. Kopya veriyorum dikkat: Herhangi bir şeyden mustarip değilim. Ve bilin diye söylüyorum, SP bir hastalık değil. Bulaşıcı değil. Üzerinize hapşırsam bile bulaşmaz. Sahiden! Sadece vücudum tanıdığım diğer insanlarınki gibi işlemiyor ve serebral palsi de doktorların bu duruma koyduğu isim. İşte bu kadar. Ve ek not: Beynimin zihinsel yanı herkesi cebinden çıkarır.” Ama Melody’nin asıl derdi hasta olmadığına insanları inandırmak değil. Daha derinde: “Doğduğum andan itibaren her gün biri beni besledi, banyomu yaptırdı, bana kitap okudu ve hayatımdaki her bir işi yapmam için bana yardım etti. Bu yüzden son zamanlarda merak etmeye başladım – kendi başımın çaresine ne zaman bakacağım? Acaba bir gün kendi ayakları üzerinde durabilen biri olabilecek miyim? Yani demek istediğim, her zaman yardıma ihtiyaç duyacağımı biliyorum ama ne zaman kendim olacağım?”
Bu mevzu üzerine kafa yorup duran Melody’nin aklına bir kampa gitmek geliyor. Kendi gibi insanların olduğu bir kamp. Kütüphanede yaptığı detaylı bir araştırma sonrasında Yeşil Koru Kampı diye bir yer keşfediyor. Broşürlerini defalarda okuyor, internet sitesini satır satır ezberleyip annesine bu kampa gitmek istediğini söylüyor. Başta mırın kırın eden annesi Melody’nin ısrarları sonucu onun isteğini kabul ediyor ve Melody bir haftalığına Yeşil Koru Kampı’na gidiyor.
Yeşil Koru Kampı, Melody gibi çocukların profesyonel rehberler eşliğinde vakit geçirdiği, türlü etkinlikler yaptığı, daha önce yapmayı denemedikleri aktiviteleri onların yapmasına imkan tanıyan bir yer. Melody ilk başta kampı ve oradaki çocukları yadırgasa da vakit ilerleyip beraber bir şeyler yapmaya başladığında içindeki genç kız uyanıyor ve sanki Melody için yeni bir yaşam kapısı aralanıyor. Neler yapmıyor ki kampta? Ayaklarıyla resim yapıyor, havuza giriyor, girmekle kalmayıp kendi çapında yüzüyor, top oynuyor, dans ediyor, onun gibi olan arkadaşlarıyla bir arada yaşayıp sırlarını paylaşıyor ve önemlisi de aşık oluyor!
Sharon M. Draper, uzun süre New York Times Çok Satanlar Listesi’nde kalan ‘İçimdeki Melodi’de, sadece Melody’yi geliştirmekle kalmamış, kendi kalemini de epey iyi oynatmış. Bir haftalık bir süreyi konu edinen 316 sayfalık kitapta Melody’nin hislerine okuru daha da ortak eden yazar dramatize edilmeye son derece müsait bir meseleyi tıpkı Melody’nin vücudunun başka şekilde çalışmasını anlatması gibi yazıya dökmüş. Bunların yanına eklediği doğal diyalogları, çocukların abartıya kaçmayan eylemleri, onların ağzından okuduğumuz dertlerini sınırını son derece iyi koruyarak aktarmayı başarmış. Biz okurlara da, “Melody bundan sonra ne yapacak?” sorusunu sormak kalmış.
- İçimdeki Melodi – Sharon M. Draper
- Roman – Genç Timaş
- 320 sayfa
- Çeviri: Zeynep Kürük