En az adı kadar samimi bir dille yazılmış bu roman, Ferzan Özpetek’e ait. Tür olarak otobiyografik, aşk romanı deniliyor ama, hikâyenin neresi kurgu neresi gerçek çözemedim. Zaten giriş kısmından da anlayabileceğiniz gibi, kitap film gibi başlıyor. Afedersiniz düzeltiyorum, Ferzan Özpetek filmi gibi başlıyor. Kalabalık bir sofrada tüm karakterlere tek tek odaklanmalar olsun, hafızasını kaybeden hikâyesiyle yürekleri dağlayan yaşlı karakter olsun ve tabii ki İtalya… Hele verilen şarkı referanslarını eş zamanlı değerlendirirseniz, bulunduğunuz yer adeta sinema salonuna dönüşüyor. Karşı Pencere filminin müziklerini yedi – sekiz sene boyunca dinleyen biri olarak, İtalyanca şarkı repartuarımı Ferzan Özpetek’e emanet ediyorum. Duyabildiğim kitapları da ayrı bir seviyorum. Bir “Ferzan Özpetek şarkıları “olduğu gibi, bir “Ferzan Özpetek İtalya’sı” da söz konusu. Sanırım İtalya’ya yolculuk yaparsam bir kaç günümü bu kitapta yazan yerlerde geçirmek fena bir fikir değil. Buco plajı *checked.
Kitapta (normal olarak) bol bol aşkın tarifine rastlıyoruz. Bunun yanında arkadaşlık, özgürlük gibi hayatta size itici güç sağlayan değerlerin bahsi de söz konusu. Sadece sevgiliye anlatılan bu koca hikâyeyi okurken kendimi röntgenci gibi hissetmedim de değil. Karakterler yine inanılmaz. Benim favorim; etrafındakilere egzotik yerlere tatile gittiğini söyleyip, gizlice terasında güneşlenen Gigi. Kurgu mu değil mi diye çözemediğim böyle bir sürü karakter var . Ki etrafındaki bu kişiler gerçekse, o adam yazar – yönetmen olmasın da ne olsun.
Romandaki kişiler arasında Aids’in şehir efsanesinden gerçeğe dönüşmesi ve hastalığı karşılama şekilleri ve hastalığın ciddiyetinin kavranılması yine samimi bir dille anlatılmış. Yakın zamanda Timothy Conigrave’nin “Holding The Man” filmini izlediğimden, hastalığın yıkımsal gücü bende daha da pekişti.
Sonuç olarak kitaptan sonra “Love is love” mesajının neon ışıklı hâli, zihnimizin o Roma’da ki harika pastanenin duvarında yanabilir. Ya da Ferzan Özpetek filmlerini takip eden biriyseniz, kitap sizi tatmin de etmeyebilir.
- Sen Benim Hayatımsın – Ferzan Özpetek
- Can Yayınları – Roman
- 237 sayfa