“İnsanoğlunun gerçek sınıflandırması, çok az sayıda insanın bildiği bir sırdır ve siz de az sonra bu kişilerden biri olacaksınız. İnsanoğlu temelde ikiye ayrılır. Coerlfolc olarak adlandırılan, nüfusun büyük bir kısmını oluşturan sıradan insanlar ve Syndrigast ya da atalarımın kadim dilinde “tuhaf ruhlar” olarak adlandırılan, gizli bir grup. Bunlara saklı halk denildiği de olur. Tahmin edebileceğiniz gibi bizler ikinci gruba giriyoruz.”
Kitabımız İthaki Yayınları’ndan çıkmış Amerikalı yazar Ransom Riggs’in yazmış olduğu Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları. Kitabın içeriğine değinmeden önce gözümdeki ilk başarısını anlatmak istiyorum. Riggs, yazar olmasının yanı sıra aynı zamanda bir fotoğraf koleksiyoncusu. Fotoğraflar ve etkilerinden anlayan birisi ve bu tecrübesini kitabını daha etkili kılmak adına kullanmaktan çekinmemiş. Bir çok fotoğraf koleksiyoncusundan topladığı fotoğrafları kitabına yerleştirmiş. Hikâyede geçen bir paragraftan sonra hemen ardından o paragrafta anlatılan kahramanın fotoğrafını görüyorsunuz. Fotoğraflar hikâye ile öylesine uyumlu ki hikâyeye inanılabilirliği oldukça arttırdıklarını itiraf etmeliyim. Konuya göre fotoğrafları seçme konusunda çok başarılı bir iş çıkarmış Ransom Riggs. Ayrıca kitap, eğer korku edebiyatı ya da gotik edebiyat gibi edebiyat dallarına ilgili bir okursanız daha ilk bakışta çok beğeneceğiniz bir kapağa sahip.
Şimdi gelelim masalımıza. Kahramanımız Jakob Portman, 16 yaşında Amerikalı bir ergen kendisi. Jakob, çocukluğunun erken devrelerinden beri çok sevdiği dedesi Abraham’ın kendisine anlattığı hikâyeler ile büyür. Hatta bu hikâyelerin dedesinin başından geçen gerçek olaylar olduğuna inanır. Dedesi anlattığı hikâyelerde torununa Bayan Peregrine ve himayesi altındaki bir takım tuhaf özellikleri olan garip çocuklardan bahseder, hatta bazılarının fotoğraflarını gösterir. Jakob ergenliğine ulaştığında ailesinin de etkisi ile artık bu hikâyelere inanmaz olur. Dedesi şüpheli bir olay sonucu yaşamını yitirirken Jakob’ın kafasını oldukça karıştıracak bazı ipuçları bırakır arkasında. Jakob bu ipuçlarını takip ederek dedesinin başından geçtiğini iddia ettiği olayların gerçek olup olmadığını, kendisinin ve dedesinin aslında kim olduklarını keşfetmeye çalışacak ve daha önce görmediği, yaşamadığı çok başka bir dünyaya adım atacaktır. Kendini zamanın içinde başka bir zamanı mümkün kılan bir döngünün içinde bulacak, yeni ve tuhaf dostlar, aynı zamanda da korkutucu ve tehlikeli düşmanlar edinecektir.
Gotik edebiyat, dark fantasy ve korku edebiyatını çok seven bir okur olarak kişisel fikrimi belirtmem gerekiyor ki kitabın içeriği etkili fakat yeterli değil gibi geldi bana. Hikâye daha çok Jakob’ın iç dünyası üzerine yazılmış gibi gözüküyor. Öyle ki Bayan Peregrine ve tuhaf çocukları hikâyenin oldukça ileri bir kısmında ortaya çıkıyor. Sonra ise olaylar çok hızlı gelişiyor, bu da okurun aklında bir çok soru bırakıyor tabii. Bayan Peregrine’in ırkı olan Ymbryne’ler ve onların korudukları tuhaf çocuklar hakkında, savaştıkları kötülük ve onlara hizmet eden hortlaklar hakkında daha fazla şey okumak isterdik ama malesef bunu elde edemiyoruz. Kitabı bitirdikten sonra keşke Riggs kitabı biraz daha kalın yazsaydı ve karakterlere biraz daha girseydi, biz de hikâyeyi daha fazla içselleştirebilseydik diye düşündüm. Yine de hikâye oldukça keyif verici, okuması keyifli modern bir Amerikan masalı.
Farklılıklardan ölesiye korkan bir dünyada bunun tuhaf ruhlar için nasıl bir tehlike teşkil edebileceğini hayal edebiliyor musunuz?
Ransom Riggs, ilk kitabın çok tutmasından sonra hikâyenin devamı niteliğinde iki kitap daha yazmış ve ikinci kitabın nisan ya da mayıs ayında yine İthaki Yayınları tarafından piyasaya sürüleceğini de belirtelim.
Son olarak, tuhaf çocuklardan korkmayın, onları döngülerde yaşamaya hapsetmeyin, bilmeden de olsa hortlaklara yardımcı olmayın diyorum ve hepinize iyi okumalar diliyorum.
Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları
Yazar: Ransom Riggs
İlk Baskı: 2015
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 395