Finy Petra (1978) Budapeşte doğumlu, yazar ve şair. Macaristan’ın önemli antolojilerinde yer almış, çok sayıda çocuk kitabı yazmış, Kuş Kadın* kendisinin ilk romanıymış. Bize yazar hakkında kitabın başında verilen bilgi bu kadar. Okurken çokça düşündüğüm Finy Petra – Lea Linger ilişkisine, yazar yaşamöyküsünün sınırlı oluşu nedeniyle, hislerim dışında dayanak noktası bulamadım.
Kuş Kadın’ın çevirmeni (künyede “macarca aslından çeviren” deniyor) Sevgi Can Yağcı Aksel’in yaşamöyküsüne kitapta yer verilmemiş. Kitabı kimin çevirdiği, çevirenin Macarcayla olan ilişkisi, çeviri deneyimleri okura gösterilmemiş. Birden çok çevirisi olan kitaplarda çevirmen yaşamöyküsünün yer alışı, okura, çevirmen ve çeviri hakkında fikir verir, okurun satın alma tercihini etkiler. Birden çok çevirisi olan kitaplarda çevirmen yaşamöyküsünün yer alışını okur için de yayımcı için de bu nedenle elzem görüyorum. Tek çevirisi olan kitaplarda da çevirmenin geçmişini görmek, okura, metne ne ölçüde güveneceğini gösterebilir. Umarım ikinci baskıda yazar yaşamöyküsü genişletilir, kitaba çevirmen yaşamöyküsü de eklenir.
Kitapta anlatılan, Lea Linger’in, intihar eden annesi hakkında anı toplayışı. Lea Linger bu anı toplama sırasında ailesinin üyeleriyle, ailesiyle ilişkili kişilerle görüşüyor. Her bir görüşme kitapta bir bölüm altında veriliyor, bu bölümler de altbölümlere ayrılıyor: Lea Linger’in monologları, monologlar sonrasında anlatılanlar. Bu altbölümler çoğunlukla hayvan ve bitki adlarıyla adlandırılmış. Monologlar ile monologlara verilen hayvan ve bitki adları okuru anlatılana hazırlama işlevi görüyor. Yazar bu adlandırmaların açıklamalarını kısmen de olsa yapıyor fakat okurun metni kavrama gibi bir niyeti varsa kendisi de adlandırmaları araştırmalı. Bu araştırma yapılmadığı vakit metin taşıdığından daha az anlam iletecektir okuruna.
Kitapta günümüzün gündelik dilinde pek kullanılmayan az sayıdaki ifadeyi görünce mutlu oldum. “Zerk etmek” onlardan biriydi, bir de “veranda” var anlamını kitapla öğrendiğim. Hatırladıklarım bunlarla sınırlı, ötekileri not almadım. Okurun bu gibi ifadelerin anlamlarını sezme çabası onun okur kimliğinin pekişmesine aracı olacaktır. Okura böyle bir alanın açılması ise çevirmenin ve yayımcının başarısı sayılabilir.
Son olarak: Yukarıda kitapta çeşitli adlandırmaların yapıldığını, metin anlaşılmak isteniyorsa adlandırmaların araştırılması gerektiğini söylemiştim. Kitabı bir kez okuyacaklar okuma sırasında bu araştırmaları yaparsa okumaları sekteye uğrayabilir. Önerim, kitabı iki kez okumanız: ilkinde hiçbir yere takılmadan, ikincisinde ise metni didik didik ederek.
*Finy Petra, Kuş Kadın, çev. Sevgi Can Yağcı Aksel (İstanbul: Aylak Adam Kültür Sanat Yayıncılık, 2016), 235.