Emel Aslan, ilk kitabı “Suç ve Bela Öyküleri”nde, edebiyattaki “suç” olgusunu geniş bir perspektifle öykülerine yansıtıp, bunlara “kara”nın çeşitli tonlarını da ekleyerek, suçun temel algısının üzerine ayağı yere sağlam basan öyküler bir araya getiriyor.
Emel Aslan 1975 yılında Antalya’da doğmuş. Lisans eğitimini Ortadoğu Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde tamamlamış. Uzun yıllar Ankara’da farklı alanlarda çalıştıktan sonra kurumsal hayatı bırakıp çevirmenlik yapmaya başlamış. Diğer yandan da yazı, çizi işlerine girişmiş. Ankara’da yayımlanmaya başlayan EskiYeni bünyesinde çıkan Mahalle Baskısı dergisinin kurucu editörleri arasında yer alan Aslan, ODTÜ Yayıncılık’tan çıkan kitapları çevirmiş. ONK Ajans’a bağlı olarak Devlet Tiyatroları, Şehir Tiyatroları ve özel tiyatrolar için de oyunlar çevirmeye ve kaleme almaya başlamış. Türkiye’nin ilk polisiye e-dergisi Dedektif’te suç, gizem ve gerilim öyküleri kaleme almış. Daha sonra yine aynı dergide ve Herdem Kitap’ın Polisiye Dizisi’nde editör olarak çalışmış. Türkiye Polisiye Yazarları Birliği üyesi olan ve öyküleri ülkenin birçok seçkin polisiye yazarıyla birlikte aynı kolektifte yer alan Emel Aslan’ın ilk kitabı “Suç ve Bela Öyküleri”, İthaki Yayınları’nın Pangea Kitapları dizisinden kısa bir süre önce okurla buluştu. Edebiyattaki “suç” olgusunu geniş bir perspektifle öykülerine yansıtan Esma Aslan, “kara”nın çeşitli tonlarını da kitabına yansıtarak metinlerine zenginlik katmış.
Dokuz öykünün yer aldığı “Suç ve Bela Öyküleri”, işlediği konunun çatısını oluşturan katmanlardan fazlasıyla yararlanan öykülerden oluşuyor. “Suç”un nedenlerini direkt, sonuçlarını ise bazen açık açık, bazen de okura bırakarak onları sürprizlere hazırlayan Emel Aslan, “alt başlık” olarak masum rüyaların gerçeğe dönüştüğü zamanki vaziyetini, iki yüzlü ilişkilerin etrafında dönen entrikanın ayyuka çıkmak gibi bir özelliğinin olduğunu, aileyi, dostluğu, arkadaşlığı kullanıyor. Öykülerini de bu konuların etrafında dolaştırarak yazıya döken yazarın sonuca bağladığı yerde karşımıza çıkan en önemli unsur ise intikam oluyor. Ki suç ile kurulan neden-sonuç ilişkisinde, bu ikisinden birinin “intikam”la ilintisi olması kaçınılmaz bir durum olduğundan, bu sonuçların eğreti durduğunu söylemek pek de mümkün değil. Bundaki olası etkenin, Aslan’ın, suç, gizem, polisiye, gerilim türünde özellikle öykü üzerinde fazlasıyla mesai harcadığını ekleyebiliriz.
Emel Aslan, “Suç ve Bela Öyküleri”nde “büyük” işlere kalkışmıyor. Fakat bundan bir “basit”lik anlaşılmasın. Zira Aslan’ın öyküleri, günlük hayatın içerisinde “olağanlaşmış” “suç”la, hayal gücünün etkili bir karışımı sonucunda ortaya çıkmış. “Şeytanın aklına gelmeyecek” suç hikâyeleri okumuyoruz belki ama suçu suç yapan tüm öğelerle birlikte, suçun sıradanlığı üzerine Emel Aslan’ın söyleyecek çok daha fazla şeyi olduğunu kestirebiliyoruz…
- Suç ve Bela Öyküleri – Emel Aslan
- İthaki Yayınları – Öykü
- 128 sayfa