Çeviri bölümümüzün ikinci işi bir söyleşi çevirisi.
S. Merwin ve Paul Holdengraber edebi keşfin hazzını, yoğunlaşmanın zevkini ve daha fazlasını konuşuyor.
S. Merwin’in şiir okumaları üzerine:
“Şiirleri bir kez okuyup ona yoğunlaşmanız gerekir, zorunlu hissetmeniz değil. Bir şeyi veya bir şiiri zorundalıkla okumak kadar berbat bir şey yoktur. Şimdiye dek böyle geldik, böyle de kalmalı — değil mi?”
İstediğini okumak üzerine:
“Ne istersen onu oku. Hallmark tebrik kartlarını okumak istiyorsan bol bol ondan oku.”
Babası aracılığıyla edebiyatla tanışırken:
“Babam, İşaya’nın altıncı bölümünü okurken aklıma kazınan sesin kullandığı dil beni epey etkisi altına aldı. Böylesi daha çok ses bulmalıyım diye düşündüm çünkü bunu hayatımın bir parçası yapmayı cidden istiyordum.”
Yavaş okuma hazzı ve ihtiyacı üzerine:
“Evet, burası çok önemli. Diğer şairler —cidden çok iyi dostlarımdır— aynı yöntemi kullanırdı: Sylvia Plath ve eşi Ted Hughes. Londra’da yürüyüşe çıkardık, onlar bu şekilde okurdu.”
Yavaş okuma yetisini kaybetmek üzerine:
“Var olduğumuzu umuyorum. Eğer öyleysek, medeniyetimizin önemli bir kısmını, yaşamlarımızın içinde saklı olan kimliğimizi kaybediyoruz demektir.”
Yeni bir dünya olduğunu hissetmek üzerine:
“Ömrüm boyunca onu aradım sanırım, bazen buldum da. Hiç uzak kalmadım hatta. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Darmadağın olmayan, uzun ve mutlu bir hayat yaşadım. Çok basit bir yaşam sürdüm. Sizinle konuştuğum bu evi Maui’de, yaklaşık otuz yıl önce kendim tasarladım ve inşa ettim. Burada olmak müthiş bir his. Epey şanslı hissediyorum. Bunun anlamını düpedüz bilmiyorum, Paul. Şans nedir, mutluluk nereden gelir?”
Ağaçların bize öğrettikleri:
“Ağaçlar her şeydir: inanılmaz derecede eski bir yaşam biçimi. İnsanlar, palmiyeleri neden sevdiğimi soruyorlar; çünkü doksan milyon yıl kadar eskidirler, haklarında hiçbir şey bilmiyoruz. Tek yapmanız gereken onlara odaklanmak, böylece onlardan daima bir şeyler öğrenebilirsiniz. Hayatta olmanın müthiş hazzına varmanız gerekiyor. Ağaçlar, kökler ve yapraklar arasındaki bağı yansıtır. Yere düşen yağmur damlasıyla, yere düşüp onun yaprak vermesini sağlayan sonraki yağmur damlası aynı değildir. Anlayamadığımız daha çok şey vardır — mesele anlamamak da değil. Mesele, ortada tek ve sadece bize ait bir yaşam olduğudur.”
Kendi şiirini bitirmek üzerine:
“Kendi kendilerini yazdıklarını hissettirenleri isterim.”
- Türkçesi: M. Taha Tunç
S. Merwin kimdir?
1927 doğumlu ABDli şair, ayrıca düzyazıları ve çevirileriyle de ünlüdür. A Mask for Janus (1957) W. H. Auden tarafından ödüle layık görülmüştür. Şiirlerinde şairlerden değil, J. Conrad ve Tolstoy gibi romancılardan esinlendiğini dile getirmiştir. Ayrıca Merwin bazı çevrelerce Walt Whitman’a benzetilmiştir. Merwin’in çeviri çalışmaları arasında ise Pablo Neruda gibi önemli şairler yer almaktadır. Şiir kitapları arasında The Lice (1969), The Rain in the Trees: Poems (1988) ve Travels: Poems (1993); denemelerini içeren kitapları The Ends of the Earth (2004) ve Unchopping a Tree (2014); oyunları arasında da Favor Island (1957) bulunmaktadır. W. S. Mervin’in eserleri Türkçede bulunmamaktadır.