- İlber Ortaylı – Yakın Tarihin Gerçekleri
İlber Ortaylı’nın bu kitabı üç ana başlıktan oluşuyor. İlk bölümünde, Osmanlı Devleti’nin çökmesini tetikleyen ve besleyen olaylar ele alınmış. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve yakın tarihte yaşanan siyasi olaylar hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde, Osmanlı döneminde Ortadoğu, Arap milliyetçiliği ve Filistin konuları ele alınmış. Üçüncü bölümde ise Ortaylı’nın tarihi miras ve İstanbul ile ilgili daha çok kişisel düşüncelerin aktardığı bölümdür.
Kitapta İlber Ortaylı ile muhabbet eder gibi oluyorsunuz. Ders niteliğinden ziyade çay eşliğinde bir muhabbetteymiş gibi hissediyorsunuz. Kitabı sadece İlber Ortaylı anlatmıyor, sizden geri dönüş bekliyor. Birlikte tarihe yolculuk ediyorsunuz. Yolculuğun sonunda ise yolunuzun asla bitmeyeceğini farkediyorsunuz.
- Tufan Gündüz – Büyük Olayların Kısa Tarihi I-II
Akademisyen, tarih profesörü, araştırmacı ve yazar Tufan Gündüz’ün tarihe meraklı olan okurlarını alışılmışın dışında bir biçimle sıkılmadan okuyabilecekleri iki kitaptan oluşan bir seri olarak çıkardığı bu kitaplar objektif ve özet odaklı olması ile bir olay üzerinde yeteri kadar durmuş, okuyucuyu sıkmadan olaya dair her türlü anahtar bilgiyi sunmuştur.
Bana göre özellikle genç arkadaşlarımızın kendilerine ödev gibi görmeden merak içinde okuyabilecekleri geçmişlerine dair yeterli bilgi edinebilecekleri bir seridir.
- Refik Halid Karay – Hep İstanbul
Memleket yazılarının ilk kitabı olan Hep İstanbul, Refik Halid’in sürgün yıllarından sonra çok sevdiği İstanbul’una kavuşmasıyla başlıyor. Karay yıllar önce bırakıp gittiği İstanbul’un hızlı değişikliğine olan sitemini dile getiriyor bir nevi. Eski İstanbul’un havasının değiştiğini, eskiyi özlediğini anlatıyor. 1940’lı yılların yeni İstanbul’unda eski İstanbul’u özlüyor Karay ve bunu sert bir üslupla dile getiriyor. 18 kitaptan oluşan Memleket Yazıları’nın birincisi olan Hep İstanbul, geçmişi ve geleceği ile İstanbul’u ele alan yazılardan oluşuyor. Cumhuriyet Dönemi edebiyatının en özel realist eserlerinden olan bu kitabın döneme ilgisi olanlar için biçilmiş bir kaftan olduğunu söyleyebilirim.
- Halide Edib Adıvar – Ateşten Gömlek
Şüphesiz ki Milli Edebiyat Dönemi’nin en mühim ve en kıymetli eserlerinden olan Ateşten Gömlek, lise edebiyat derslerinde dönemi içinde fazlaca üzerinde durulan bir kitaptır. 1922 yılında yayımlanan Ateşten Gömlek, Kurtuluş Savaşı’nın ilk kitabı olma özelliğini taşır. Halide Edib Adıvar, edebi kişiliği ve Milli Mücadele’nin dünyaya duyurulmasında bir gazeteci; yaşanılan acıları, ıstırapları ve yoklukları genç kuşaklara aktarmada bir öğretmen ve yazar olarak karşımıza çıkıyor.
Her Türk gencinin okurken içinin çağlayacağı, zihninde canlandırdığı görüntüler ile heyecanlanacağı ustaca işlenmiş bir roman olan Ateşten Gömlek, her yönüyle tam bir mücadele örneğidir. Kitapta yeniden var olma, bütün olma çabasını gösteren yılmamış bir toplumu okumakla kalmıyor onların yanında da yer alıyoruz.
- Sina Akşin – Kısa Türkiye Tarihi
Bu güzide kitap aslında kısa tarihimizi değil uzun tarihimize kısa kısa değiniyor. Yani eserin içerisinde Türklerin tarih sahnesinde var olduğu andan 2000’li yıllara kadar yaşadığı siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlara, hatta neredeyse tüm olaylara kısa kısa değiniyor.
Tarih profesörlerimizden Sina Akşin’in okuyucunun içinde merak uyandıran bir anlatım biçimiyle anlattığı bu kitapta okurken bir durup düşünüyorsunuz ya da daha tecrübeli birine sormak onunla tartışmak için içerisinden notlar alıyorsunuz.
Kitabı okurken kimi zaman öfke, kimi zaman gurur ve kimi zaman da üzülerek öğrenilen yaşanmışlıklara denk geliyorsunuz. Kimi zaman usul bir tebessüm kimi zaman da gözyaşlarıyla okuyorsunuz kitabı her türlü duygu haline giriyoruz. Ancak en fazla gurur duyuyoruz.
- Halil İnalcık – Osmanlı ve Modern Türkiye
Ülkemiz adına büyük bir gurur olan merhum Halil İnalcık, 1916 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Hocaların hocası olarak anılan Halil İnalcık, Türk tarihini dünyaya tanıtan, fahri doktora payesine sahip birçok başarıya imza atan bir tarihçidir. Her eseri paha biçilemez kıymette olan ünlü tarihçinin bu eseri tam size göre.
Kitap üç bölümden oluşmakta. İlk bölüm Osmanlı’nın Balkan siyaseti, Vakıf medeniyeti, ahilik, para sistemi, çift-hane kayıt yöntemiyle tarım üzerinden vergilendirme, devlet ve toplum yapısı üzerine durulmaktadır. İkinci bölüm Atatürk ve modern Türkiye’nin Osmanlı’dan beslenişi ve evrimi, son bölüm ise Halil İnalcık’ın şahsına ait yorumları ve değerlendirmeleri içermektedir. Osmanlı tarihinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl kurulduğu hakkında bilgi edinmek istiyorsanız bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, akıcı bir dille yazılan bu eser merak edenler için tam bir başucu kitabı.
Her daim objektif bakış açısını koruyan İnalcık, bu kitabında da yine aynı bakış açısıyla sağa sola sapmadan bir devletin yıkılışından itibaren toplumun yeniden doğurduğu devletin dünyaya adapte olma sürecini, yapılan hataları ve doğruları anlatır. Hocamızın “Milletleri millet yapan tarihleri ve kültürleridir. Tarihsiz bir millet, kişiliğini kaybetmiş bir bireye benzer.” sözünü hiç aklımızdan çıkarmadan daima ilerleyebilmek için okumaya can attığımız bir kitap olmalı.