Bir kitap tutkunu okuma eylemine nitelikli eserlerle başlamışsa, çevirenin başarı ölçüsü, okurun bu kitapları keşfetmesinde ve daha sonra bu kitaplardan tattığı dil ustalığını diğer kitaplarda da aramasına neden olur.
Dil, bir kitabı tanıyıp sevmek için en büyük ve en önemli araç. İşte bu noktada karşınıza çıkan çevirmen öylesine önemlidir ki…
Celâl Üster, benim Cumhuriyet Gazetesinin kültür editörüyken de, Radikal Kitap ekindeyken de sıkı sıkı takip ettiğim bir isimdi.
Onun dil işçiliğinin yanı sıra köşesinde yazdığı yazılar, kitap tanıtımları da benim için hep ufuk açıcı oldu. Onda ilk önce sevdiğim şey, işini yaparken aldığı keyfin, verdiği emeğin, yazılarının, bizi sürükleyen, damağımızda harika bir tat bırakan cinsten olmasıydı. Ben Üster’siz Cumhuriyet Kitap Ekini çok eksik olduğunu düşünüyor ve Radikal Kitap Ekinin yokluğunu da hâlâ bir sızı ile anıyorum.
İşte, bu özlediğim yazılar Can Yayınları’ndan “Bir Çevirgenin Notları” ile geri döndü. Benim dil ustam, kendisine “çevirgen” olarak hitap ederken kendinden sonra bu işle uğraşacaklara da bir yol haritası çıkartmış. Aynı zamanda da yazarın nasıl eğitim aldığı, bu birikimde Memet Fuat, Orhan Veli, Cevat Çapan, Ülkü Tamer gibi, şiirin ve yazının ustalarının yanı sıra; okurlara nitelikli bir edebiyat dergisi kazandırmaya uğraşan Yeni Dergi’yi çıkaran E Yayınları sahipleri Cengiz Tuncer ve Aydın Emeç‘ten de, kısacası edebiyat dünyasının bir genci nasıl kabul edip neler kattıklarının da cevabını öğreniyorsunuz.
80 darbesinde Mamak Cezaevinde o koşullarda bile çeviri ile uğraşacak kadar nedametli olmasını bir solukta okuyorsunuz.
Sonrasında kitapta, bir şiirin nasıl çevrilmesi gerektiği, bir çevirmenin bir kitabı çevirmek için öncelikle neye önem verdiği gibi tüyolara da ulaşmanız mümkün.
Okurların da bu çeviriden nasıl zevk alacağı es geçilmemiş.
Edebiyatın en güzel günlerinde, Babıali’de yaşamış, Babıali’nin kokusunu çekmekle kalmamış yarım yüzyıllık çeviri, işiyle de yetinmeyip kültür-sanat dünyasına epey bir eser kazandırmış bu duayen Ustanın, anlatısını okumak nitelikli edebiyatın peşine düşmüş birçok gencin ve nitelikli edebiyat okurunun keyifle yapacağı bir iş olacak.
Bir kitabı sevip yazarının düşlerini size ulaştırmak için bir çevirmenin, bu yazarın düşlerine ne kadar ulaştığının da altını çizerek.
Kitapta; O dönem ki yazın dünyasının müthiş bir centilmenlik ve dostluktan da oluştuğunu görebilirsiniz. Böylece, edebiyatın, bizi dostlukla kucaklayan, yaşamda umudu var edebilmek için de en önemli kavrayıcı araç olduğunu da bize hatırlatarak.
Sözü Celâl Üster’e verirsek:
“… Kaldı ki bir sanat yapıtından beklediğiniz anlaşılır olması mıdır?
…Okurlar bu yapıtlarda ki “dil ve anlatının sınır boylarına kendi anlam katmanlarını katmalı, kendi düşlerini var etmeli. Nicedir yaşadığımız karabasanları biraz olsun dağıtmak için…
Edebiyatın sayısız işlevlerinden biri de bu değil mi?”