Yazar ; Todd Strasser
Çevirmen ; Dilek Berilgen Cenkçiler
April Yayınevi
Kitabı okurken, kendi kendime sorduğum sorulardan biri şuydu: Eğer Dalga, bugün olsaydı, ben hangi tarafında olurdum? Dalga’nın sonucunu görüp yönünü değiştirmeye çalışan biri mi yoksa yanındaki bir çok insanla birlikte, özgürlük, eşitlik, bütünlük adları altında, kişisel haklarının elinden alınmasını sorgulamayan, hatta bunun farkında bile olmayan biri mi?
Önce herhangi bir cevap veremedim kendime. Çünkü başta her şey mantıklı geliyor. Bir bütün olarak disiplinli bir şekilde hareket etmenin verdiği güç kesinlikle yadsınamaz. “Ben de bu gücün bir parçası olduğum için kendimle gurur duyardım.” dedim başlarda. Kitabın sonlarına doğru gerçek yüzüme çarpınca, kurduğum cümleden utandım. Daha doğrusu içimde var olma potansiyelini gördüğüm itaatkar askerden. Kitaptaki gibi lise çağında bir öğrenci olduğumu ve sıramın yanında ayağa kalkıp,
“DİSİPLİN ARACILIĞIYLA GÜÇ!”
“TOPLUM ARACILIĞIYLA GÜÇ!”
“EYLEM ARACILIĞIYLA GÜÇ!” sloganlarını atarken düşündüm kendimi. Bir birlik, bütünlük yaratılmaya çalışırken kaybedilen özgürlük, kaybedilen kişilik ve kaybedilen kişiliğin zamanla yok olan hakları. Ve korkunç son! Körü körüne itaat ederek on milyon insanın katledilmesine neden olan bir asker! Ne için? Kim için? Benim yerime neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar veren bir lider için. Fikirlerimi, haklarımı ve kararlarımı, kısacası beni ben yapan bütün değerleri bir liderin ellerine hiçbir şey sorgulamadan verdiğim sözde “sosyalizm” için.
1969 yılında California’daki bir lisede yaşanmış bir olayı anlatan Dalga, Gordon Lisesi’nde tarih öğretmenliği yapan Ben Ross’un, bir gün tarih dersinde ikinci Dünya Savaşı’nı işlerken, öğrencilerine Nazilerin toplama kamplarında yaptıkları vahşeti anlatan bir belgeseli izletmesiyle başlıyor. Beklendiği üzere, belgeseli izleyip gördüklerine inanamayan öğrenciler Ben Ross’a Nazi Partisine üye olmayan Almanların neden bu vahşete ses çıkarmadığını soruyor. Ben Ross, tahmini ve basit cevaplar verirken bu sorunun yanıtını kendisinin de tam olarak bilmediğini fark edip bu sorunun cevabını aramaya başlıyor.
Araştırmalarının sonucunda bu soruya yazılı olarak kesin bir cevap bulamayınca, öğrencilerine bu sorunun cevabını kendi kendilerine bulmaları için bir kapı açarken, kendisi de onlara ‘liderlik’ ederek, denekleri henüz lise öğrencileri olan kötülük deneyini başlatıyor.
DENEYİMİZİN ADI: DALGA
Başta olumlu sonuçlarıyla Gordon Lisesi’nde oldukça büyük bir kitleyi içine alırken, zaman içinde okulu sarsacak korkunç bir Dalga’ya dönüşecek olan bu deney, Ben Ross’un aynı okulda müzik öğretmenliği yapan karısı Christy Ross, okul müdürü Owen ve başlarda Dalga’ya üye olan fakat gerçeği fark ettikten sonra üyelikten ayrılan iki öğrencisi David ve Laurie, Ben Ross’a bu deneye bir son vermesi gerektiğini söylüyor.
Ya her şey için çok geçse? Ya Ben Ross, tarih dersinde öğrencilerine basit bir bilgi vermek için başlattığı bu deneyin bir deneği olmuşsa? Bütün bu soruların cevabı Dalga’nın sizi içine alan sayfalarında. Kitabı okurken kendi kendinize soracağınız soruların cevaplarıysa kendi içinizde.
Okumaklı kalın!