‘’Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar.
Sadece kadın değil, insan.
Ne kibarlık budalası ,
Ne malda mülkte gözü var.
Hür olsak der,
Eşit olsak der.
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar.’’
Bir olmuyor binlerce insana seslenmekle bir insana seslenmekte kullanılan kelimeler. Büyük bir tebaaya seslenmenin haşmeti bir kefeye, bir insana seslenmenin çaresizliği ve sancıları diğer kefeye. Dengede durmuyor terazi, hep o bir kişi ağır basıyor. Ve onun için kullanılan kelimeler…
Uzunca bir müddet sadece sevdiğim yazar ve şairlerin mektuplarını okumakla ilgilendim. Heybetli eser ve sözlerin ardındaki naif, zayıf, çaresiz ve samimi insanı görebilmek için. Bu şekilde tarif ediyor Orhan Veli, Nahit Hanım’ı. Onun yolunda, ondan dönerken kaybediyor hayatını genç yaşında. Kitabın dilinin son derece samimi olduğunu söylemeliyim. Kitaptaki mektuplarla eski zamanın akışının yavaşlığına şahit olmakla birlikte cevap beklemenin kesif melankolisinde kayboluyorsunuz. Mektuplarla birlikte şair Orhan Veli gözünüzde kayboluyor, içimizdeki çaresiz, aciz, aşık ve umutlu insan canlanıveriyor. Cevap gelmeyen mektuplara isyanını, sevdiğini kaybetme korkusunu, yaptığı davranışlara verdiği çocuksu açıklamaları ve büsbütün tazeliğini-hamlığını koruyan sevdayı iliklerinizde hissediyorsunuz.
‘’Bir de sevdiğim vardır, pek muteber; ismini söyleyemem, edebiyat tarihçisi bulsun.’’ diyor kendini tanıttığı şiirinde Orhan Veli. Birçok sevdaya bulanmış, hızlı ve kısa bir hayat yaşamış bir bedenin son durağını bulduğu anı yakalamakla birlikte dönemin camiasında yaşanan gelişmelere de an be an şahit oluyorsunuz. Bilindik isimler ve o isimlere karşı Orhan Veli’nin öznel düşüncelerini siz de Nahit Hanımla beraber öğreniyorsunuz. Bunun yanında şairin yazdığı şiirlerden bazılarının yazılış ve sunuluş şartlarını da büyük bir keyifle öğreniyorsunuz. Bir sevda, güzel bir kadın ve dönemin birçok gelişmesi bir arada. Ama hep bir yanı eksik… O güzel mektuplara gelen cevapları çoğu zaman görememekle birlikte gelmiş olması muhtemel cevapları kendi hayal dünyanızda canlandırmanız, şahit olduğunuz bu ilişkiye zihninizde ayrı bir heyecan katıyor.
Kitabı okuduktan sonra Murat Menteş’in bir romanında dile getirdiği sözler anımsanıyor tekrar ve tekrar hafızalarda;
‘’Benim yaşımda aşk, kimin kollarında öleceğine karar vermektir. Aslında her yaşta öyledir.’’