“Bizim millet şiiri sevmediği gibi el ele tutuşmayı da sevmiyor.”
Kim Bağışlayacak Beni, Ba, Y’ol ve Soğuk Kazı kitaplarından sonra on dokuz şiir barındıran Fakir Kene‘si ile çıkageliyor Birhan Keskin. Altı yıllık özlem ile gönlümüzü kargo yollayarak alıyor.
“Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. Lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun.
Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun!
Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri alnından öper. Az unutursun.
Buraya tabiatı koydum. Ağaçları, suyu, ovayı, dağı. Onlar bizim kardeşimiz, çok canın sıkılırsa arada onlarla konuşursun.
Buraya, küçük mutlu güneşler koydum. Günlerimiz karanlık ve çok soğuyor bazı akşamlar, ısınırsın.
Buraya, bir inanç bir inat koydum. Tut ki unuttun, tekrar bak, o inat neyse sen osun.
Buraya yolun yokuşunu koydum. Bildiğim için yokuşu. Zorlanırsa nefesin, unutma, ciğer kendini en çabuk onaran organ, valla bak, aklında bulunsun.”
Kendine özgü dile sahip ender şairlerimizdendir. Yine önceki kitaplarında olduğu gibi (bana göre) bir tema üzerinden gitmiş. Aşk, doğa, inanç ve kadın… Ülkenin en çalkantılı dönemlerinde acısını, çift kişilik yalnızlığını, aşkını incelikle bize geçiriyor altı yıllık birikimiyle. Ve zamanın kıyısından usul usul geçiyor, değmeden…
İnce gelebilir şiirleri, sakın çayınız olmadan okumayın. Canınız üşür. Yüreğiniz sızlar.
“Bu başıma gelenleri hiç anlamış değilim… Sen de başıma gelsene. Beraberce bakarsak belki anlamama yardımcı olursun. Yani senden istediğim, bencilce. Bunu bilerek gel. Ayrıca şu bencil sözcüğünü kafamıza kakanlara küfürler ederek de gel.”
Sayfalar parmaklarımdan ruhuma geçerken bir anda duraksıyorum. Elli dokuz tane ” İstanbul sana tepeden baktım.” cümlesiyle karşılaşıyorum. Bir sayfa dolusu. Adı da Zillet. Açıyorum penceremi, ben de seyre dalıyorum İstanbul’u. Birhan’ın safında yer alarak…
Kadına şiddet, taciz, tecavüz ülkemizde günbegün artarken, ülkenin dört bir yanında kadınlarımız kızlarımız katledilirken http://www.anitsayac.com serzenişi/şiiri/isyanı (siz ne derseniz deyin) erkekleri geçtim, “kadınların kaburgadan yapıldığına, kadınları bile inandıran neydi Birhan?” diyor Aslı Serin ile Birhan Keskin’in birlikte yazdığı şiirde.
“Bir küfür gibi evde oturuyorum.”
Otursun bakalım. Biz de sövelim. Acıya, umutsuzluğa, şiddete…
Tesbihi gibi dizdi yüreğime cümlelerini. Ben geceye bir kelime dahi bırakamıyorum.
“Ben bunu gözlerimle gördüm, yalan yok, kendi balkonumda!
-Bir acı biber bile yanındaki bibere sarılıyordu.”
Fakir Kene
Yazar: Birhan Keskin
Sayfa: 77
Yayınevi: Metis Yayınları
Basım Tarihi : Şubat 2016