Benim gibi polisiye severler 221B isimli dergiyi çoktan duymuşlardır. İki ayda bir yayınlanan polisiye derginin yedinci sayısı Ocak ayının başında çıktı. 221B her bölümünde kendine bir konu seçip onunla ilgili çeşitli yazılardan bir dosya oluşturuyor ki benim ilgimi en çok çeken kısmı da orası oluyor. Bir önceki sayıda adli tıbba el atmışlardı ve 90 sayfalık dergiyi bana bir gecede okutmuşlardı. Bu sayısının konusu Sherlock Holmes. Dünyanın belki de en ünlü dedektifi olan Holmes aynı zamanda dergiye adını da vermiştir. Malum Sherlock Holmes ve Doktor Watson Baker Sokağı 221 numarada otururlar. Bu sayıda Sherlock Holmes’e doyuyoruz. Abdülhamit’in polisiye düşkünlüğünü biliriz ama Arthur Conan Doyle İstanbul’a geldiğinde yaşananlarla ilgili bilmediğimiz hoş ayrıntıların anlatıldığı bir yazı var mesela. Rex Stout’un 1941’de Watson’un aslında bir kadın olduğunu iddia ettiğin yazısını da okuyabilirsiniz. Stout neredeyse linç edilecekmiş bu iddialarından ötürü. Bakalım sizi ikna edebilecek mi? Sherlock Holmes, Doktor Watson ve Arthur Conan Doyle’nin yer aldığı pullarla ilgili yazının sonunda verilen pullardaki gizli harfleri henüz çözemedim. Çözerseniz bana da söyleyin, merak ettim.
Polisiye roman tüm dünyada seviliyor. Ben de ipuçlarının bizi bir yerlere götürmesini, eşyanın bir nevi insanla konuşmasını seviyorum. Dedektiflerin yaptığı o sese kulak verip adım adım ilerlemek. Olayların çözümündeki analitik düşünce, bilimsel bulgular (dnalar, kanın sıçrama açısı, parmak izi vs.) ve mantık yürütme kendimi bildim bileli beni kendine doğru çeker. Bunu bilinçaltımdaki saldırganlıkla açıklamak isteyenler olacaktır. Haklı da olabilirler, ancak suç, suçlu ve suçu yaratan toplum insan oldukça var olacaktır ve belki de bu kadar insani olduğu için polisye edebiyatı tüm dünyada ilgiyle takip edilmektedir. 221B, polisiye romanı sadece okumamızın ötesine geçip polisiye edebiyat kültürünü oluşturması açısından güzel bir dergi, yapanların eline sağlık.
Bu sayıda Sherlock Holmes’le ilgili saydıklarımdan çok daha fazlası var elbette. Önümüzdeki sayılarda bir de Agatha Christie dosyası bekliyorum, içinde Christie’nin meşhur kayıp on bir gününü anlatan.
Dergide her sayıda belirlenen konunun dışında kitap tanıtımları, röportajlar, çizgi romanlar ve kısa polisiye hikâyeler de var.
İyi okumalar.