Haldun Taner’in (1916 – 1986) 1954 yılında yayınlanan hikâyesi Ayışığında “Çalışkur”u okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Hikâye ay ışığının her yeri aydınlattığı bir gecede Çalışkur adlı bir apartmanın sakinlerini, mahallenin bekçisini ve bekçinin sessiz bir köşede konuşup hayaller kurarlarken “yakaladığı” bir çifti anlatır. Başlar, anlatır ve biter. Sonra bir daha başlar. Ben ne olduğunu kendim keşfetmek istiyorum, daha fazla anlatma diyenler yazımın geri kalanını okumasınlar, gidip bir yerden Ayışığında “Çalışkur”u bulsunlar, okusunlar. Seveceklerine garanti veririm. Anlat yahu merak ettim diyenler için, buyurun devam ediyorum.
Hikâye önce bahsettiğim şekilde anlatılır. Bu haliyle sıradan bir öyküdür. İlk bölüm sona erer. İkinci bölümde bu hikâyeye hayali okurlardan gelen eleştirileri okuruz. Burada kurgunun yavaş yavaş değişmeye başladığını görürüz. Sonraki bölümde hikâyenin bu hayali okurlardan gelen eleştiriler sonunda “düzeltilmiş” halini okuruz. Üstelik yazar bir sayfaya hikâyenin ilk halini diğer sayfaya yeni halini yerleştirerek ikisini birlikte okutur bize. Bu haliye Ayışığında “Çalışkur” diğerlerinden ayrılan özgün bir hikâye haline gelir. Haldun Taner’in sıradışı hikâyeciliğine hayran kalırız. Öte yandan mizahi dili trajikomik hikâyeyi daha da etkili hale getirir.
Ayışığında “Çalışkur” yazıldığı dönem için oldukça farklı bir tarzda yazılmış olsa da hikâyedeki iki yüzlü ahlak anlayışı bize bir yerlerden tanıdık gelir. Mizahi dili gülümsetse de ahlakı ilkesel değil, sınıfsal olarak tanımladığımızı gösterdiği için bu, içimizi acıtan bir mizahtır. Bir katman daha indiğimizde basit bir hikâyede bile aynı gerçeğin farklı dillerle farklı biçimde kurgulanışına şahit oluruz. “Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır,
” diyen Wittgenstein’a selam ederiz.
Ayışığında “Çalışkur” geçen sezon İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından sahneye de taşındı. Sanırım bu sezon da oynayacak. Henüz fırsatım olmadı ama en kısa zamanda izlemek istiyorum.
Okuyun, okutun.
- Ayışığında “Çalışkur” – Haldun Taner
- Yapı Kredi Yayınları – Öykü
- 100 sayfa