İstanbul Psikanaliz Derneği’nin düzenlediği “Tekinsiz Evren” ve “Yalnızlık” adlı konferanslarındaki konuşmalardan derlenen “Tekinsiz Evren ve Yalnızlık” adlı kitap, Covid-19 salgınıyla birlikte “bekleme odasına” geçerek, her gün ve her gün ana haber bültenlerinde rakamlarla ifade edilen ölüm sayıları karşısındaki çaresizliğimizin çıkış noktası olan “tekinsizliğe” ve aynı “tekinsizliğin” bizi zorunlu olarak sürgün ettiği “bekleme odasındaki” yalnızlığa dair psikiyatrların, psikologların, sosyologların, yazarların yazılarından oluşuyor.
“Tekinsiz, tanıdık ve “eve ait” olanın anlamını altüst eder. Hem bu altüst oluşun hem de olağanüstü hâl ile gelen yavaşlama ve duraksamanın bazı olumlu sonuçları da oldu. Gündelik hayatta “iyi”, “normal”, “tanıdık” kabul edilen pek çok şeyi sorgular olduk. Viral büyüteç evin bodrumunda ya da tavan arasında gizli saklı tuttuğumuz, inkâr ettiğimiz ya da bastırdığımız çelişkilerimizi, çatışmalarımızı ve sınırlarımızı apaçık etti. Salgın, arka planda bizi sessizce kucaklayan ve öyle kalmasını arzu ettiğimiz gezegeni/çevre-annemizi sahneye taşıdı. Onun bizim dışımızda sürüp giden varlığını ve kırılganlığını görünür kıldı ve hepimizi ekolojik tekinsizlikle karşı karşıya bıraktı. Dodds bu durumu “Bir zamanlar tanıdık ama şimdi bastırılmış olan insan dışı doğa, yaşamla ölüm arasındaki sınırlarda bizi avlamak için geri döndü” diye ifade ediyor (Dodds, 2020).” Devam edelim:
“Salgın, yol açtığı yıkım ve ızdrapların yanı sıra, uygarlığımızın ölümcül hızında bir yavaşlamaya yol açarak neyin gerçekten önemli olduğunu düşünme fırsatı sundu. Gelecekte, toplumsal ve kültürel hayatlarımızda ve ruhsal yapılanmalarımızda ne tür dönüşümlere yol açacağının belirsizliğiyle sönümlendi.”
Son dört yılımızın özeti olan bu iki alıntı, Hülya Akar Özmen’in derlediği, 6 Aralık 2020’de İstanbul Psikanaliz Derneği’nin “Tekinsiz Evren”, 11-12 Aralık 2021 yılında da yine aynı dernek tarafından “Yalnızlık” başlığı altında gerçekleştirilen “Psikanalitik Bakışlar” konferanslarında yapılan konuşmalardan oluşan ve Minotor Kitap etiketiyle yayımlanan “Tekinsiz Evren ve Yalnızlık” adlı kitaptan. Covid-19 salgınıyla birlikte “bekleme odasına” geçerek, her gün ve her gün ana haber bültenlerinde rakamlarla ifade edilen ölüm sayıları karşısındaki çaresizliğimizin çıkış noktası olan “tekinsizliğe” ve aynı “tekinsizliğin” bizi zorunlu olarak sürgün ettiği “bekleme odasındaki” yalnızlığa dair psikiyatrların, psikologların, sosyologların, yazarların yazılarından oluşan “Tekinsiz Evren ve Yalnızlık”, konforlu hayatlarımızın hiç beklenmedik bir şekilde nasıl dağıldığını göz önüne sererken, aslında bahsettiğim bu “beklenmedik” halin her en ensemizde olduğunu ve bizim insan olarak, dünya üzerinde kurduğumuzu sandığımız hükümdarlığımızın, ensemizdeki ufacık bir nefesle dağılışını bilimsel açılardan ele alıyor. İnsanın beklemediği yerlerden çıkan soru(n)lar karşısındaki acizliği ve bu acizliğin karşısındaki mecburi çaresizlik etrafında toplanan yazılar, Zoom odalarında gidermeye çalıştığımız yalnızlığımızın da konuyla olan ilgisine ışık tutuyor. Hülya Akar Özmen, Aslı Day, Ayla Yazıcı, Berrak Ciğeroğlu, Salman Akhtar, Işık Sayın Tamerk, Yeşim Korkut, Bella Habip, Ayfer Tunç, Danielle Knafo, Shumel Erlich, Türkay Deniz, Alp Kamazoğlu, Y. Özay Özdemir, Refhan Balkan’ın yazılarından mürekkep “Tekinsiz Evren ve Yalnızlık”, kitabın isminin içinde kendine kaybolan insanlığın haletiruhiyesini, altından eşeledikçe daha da fazla “tekinsiz” ve “yalnızlık” olgusuyla ve onunla olan sonuçsuz mücadelesine odaklanıyor.
- Tekinsiz Evren ve Yalnızlık – Der.: Hülya Akar Özmen
- Minotor Kitap
- 224 sayfa